Aldatıldığınızda;
- Asla benim başıma geleceğini zannetmezdim.
- Gururum kırıldı.
- Acaba benden daha mı güzel?
- Acaba benden daha mı genç?
- Şimdi ne yapmalıyım?
- Eski güzelliğime kavuşursam belki bana geri döner?
- Ben hep fedakar taraf oldum. Beni bir gün bile şımartmadı ama sevgilisinin bir dediğini iki etmiyor.
- Her ikisinden de nefret ediyorum. Gidip o kadını işyerinde ve ailesinin yanında rezil edeceğim .
- Görsün bakalım evli bir adamı ayartmanın cezası neymiş.
- Eğer ayrılırsak çocuklar ne olacak?
- Herkes ne düşünecek?
Kendimi çok değersiz hissediyorum…
Aldatıldığınızı ilk öğrendiğinizde kalbiniz acır.
Bu sizin başınıza gelmiş olamaz.
Aldatılmak incitir.
Benliğinizi yaralanır.
Öfkelenirsiniz.
Bunca fedakarlığın karşılığı bu mu olmalıydı?
Bu kadar çok çalışmasaydı her şey daha farklı olurdu..
Bir suçlu ararsınız.
Keşke geçmişe dönebilsek ve her şeye yeniden başlayabilsek.
O zaman eşime daha çok zaman ayırırdım.
O kadar çabaladım ki artık hiç enerjim yok
Hayattan hiç zevk alamıyorum.
Kendimi çaresiz ve çok güçsüz hissediyorum.
Onu kaybettim ve onun kadar iyi bir adam bulabilir miyim bilmiyorum.
Kabullenmeye başlarsınız.
Zaman ilaç gibidir.
Aslında aldatmak onun zayıflığı ve ben kendimi yada başka birini suçlamaktan vazgeçmeliyim.
Ona artık kızamıyorum bile. Bu ayrılık belki de gerekliydi.
Onunla kendi benliğimi kaybetmiştim.
Yeniden bir ilişkim olursa aynı hataları yapmayacağım….
Aldatılmak ve ayrılık ardından gelen yası ;bu beş evrede yaşamak sağlıklı bir süreçtir. Ama elbette özellikle öfkenin doğru bir şekilde işlenmesi diğer süreçlerin daha etkin bir şekilde yaşanmasına zemin hazırlayacaktır.
Depresyon evresi ise başlı başına zorlayıcıdır. Kişiyi ,kabullenme evresine taşıyan bu süreçte destek en önemli unsurlardan biridir.
Aile ve arkadaşlardan alınacak destek çok önemli bir rol oynarken,
Psikolojik danışmanlık ve terapi de çok faydalı olacaktır.